cay banner

kahvecaymolasi_banner

Dikkat Kırılabilir !

Değerli dostlarım,

“Güven”, kırılmaması için emek verdiğimiz, kazanmak için uğrunda  bedeller ödediğimiz bir değerdir. Hem özel yaşamımızda hem de iş yaşantımızda başkalarının bize güven duymalarını, bizim de onlara güven duymamızı isteriz. Çünkü biliriz ki ancak güven olduğu zaman anlamlı, içten ve kalıcı ilişkiler sürdürebiliriz. Güveni oluşturan en önemli ilke “dürüstlük”tür. Her şey gibi, dürüstlük de önce insanın kendisi ile başlar. Dürüstlük, sahicilik; kendimize ve başkalarına karşı kendimiz olmaktır. Kendine dürüst davranan insan kendisi ile barışık olmayı becerebilir.

Bizler kendi özelliklerimizin, becerilerimizin, yeteneklerimizin, ilke ve değerlerimizin bilincinde olduğumuzda, onları olduğu gibi kabullendiğimizde ve bu özellikleri gerçekleştirebileceğimiz bir yaşam kurduğumuzda anlamlı bir çaba içinde oluruz. Bu da bizim kendini gerçekleştirebilen, huzurlu bireyler olabilmemizi sağlar. Aksi halde, kendi gerçeğini yadsıyan, kendine dürüst davranmayan biri olarak; kendini ve çevresindekileri aldatan, bu nedenle ilişkilerinde çatışmalar yaşayan, saygı duyulmayan, kısa süreli; gel-geç ilişkilerle geçici tatminler yaşayan, iş dünyasında da müşterilerinin bağlılığını hissedemeyen bireyler olarak huzursuz bir yaşantı içinde oluruz.

Bununla beraber, kendi zayıf yönlerimizi kabul ederken, başkalarının gösterdiği çabaları takdir ettiğimizde; daha kolay, daha çıkarımıza uygun seçenekler olsa bile doğru olanı yapmaktan vazgeçmediğimizde dürüstlüğümüzü bir kez daha ortaya koymuş oluruz. Dürüst olduğumuzda; yaptıklarımızda ve söylediklerimizde tutarlı oluruz. Yani güvenilir bireyler oluruz. Birbirimize güvenirsek açık davranabilir ve güçlü işbirlikleri yapabiliriz. Güvensizlik korkuya ve insiyatif almaktan çekinmemize yol açar. Birbirimize dürüst olursak hoş olmayan bilgileri, hatalarımızı bile paylaşabiliriz; aksi halde enerjimizi ve zamanımızı başkalarının neler diyeceğini tahmin etmek için harcamakla geçiririz.

“Güven duygusunu” kristal bir vazoya benzetirim. Bir an dalgınlıkla bizim için değerli olan vazoyu düşürüp kırabiliriz. Oysa onun tozunu alırken hep dikkatli davranmışızdır. Onu evimizin hangi köşesine koyacağımızı bilememişizdir. Ama bir anlık dalgınlık vazomuzun tuz buz olmasına, bizim de onu kaybetmemize neden olabilir. Hem kendimize hem de başkalarına karşı  anlık dalgınlıklar, özensiz davranışlar yaparsak; tutarsız ve samimiyetsiz olursak aynen kırılan vazo gibi güveni de kırarız. İçinde güven olmayan tüm ilişkilerde bireyler dostlarını, kurumlar müşterilerini kaybederler. Aman dikkat, kırılabilir!...

Saygılarımla,

Dr. Şenay Baransel